05 Nisan 2008

Getafe, Başarının Sırrı


Getafe ismini duymaya son 2 senedir alışığız. Ondan öncesi ise karanlık, pek bilen eden yok kimin nesidir bu takım.

Getafe 1946 yılında kurulmuş. Yıllarca 2. ligde mücadele etmiş (ki fazlasıyla badireler atlatmış) ve yanlızca 4 sezondur La Liga'da oynayan bir takım. Yanlış duymadınız, La Liga'ya 2004 yılında çıktılar, o sezondan beridir de her sene biraz daha gelişerek bugüne geldiler.

Peki nasıl geldi bu başarı? Başarılarının sırrı "doğru tercihler"de yatıyor. Baştan alalım;

Çıktıkları ilk sezon takımın başında Quique Sanchez Flores vardı. Flores, Real Madrid genç takımını çalıştırmış, başarıya aç ve kendini göstermek isteyen bir teknik direktördü. 2004 - 2005 sezonunun başında Getafe'nin ligde kalması mümkün görünmezken, sezonu 13. sırada tamamladılar. Flores Valencia'nın başına geçti bu başarısından sonra.

Daha sonra takımın başına eski futbol yıldızlarından biri olan Schuster getirildi. Genç Alman da Flores gibi kendini göstermek istiyordu. Bir önceki sezonu 13. sırada tamamlayan Getafe o sezona iyi başladı, uzun süre ilk 5 te kaldığı sezonu 9. sırada tamamlayarak ligin korkulan takımlarından biri haline geldi.

2006- 2007 sezonu Getafe için oldukça parlak geçti. Ligde saygı görmeye başlayan takım artık vizyonunu geliştirmişti ve o sezon büyük takımlara kan kusturdular. Geçen sezon Messi'nin Maradonavari gölünü hatırlarsınız. O maç Copa Del Rey maçıydı ve Getafe o maçı 5-2 kaybetmişti. Rövanşta taraftarlar sadece güzel futbol izlemek ve Barcelona'lı yıldızları görmek için gittikleri stadyumda bir daha kolay kolay unutamıyacakları bir maç izlediler. Getafe inanılmaz bir maçın sonunda 4-0'lık bir skorla sildi Barcelona'yı. Geçen sezon finale çıktıkları Kral Kupası'nda Sevilla'ya yenildiler. Ama bu başarıları Sevilla'nın Şampiyonlar Ligi'ne gitmesiyle hakettiği ödülü getirdi, Uefa Kupası'na katılma hakkı...

Bu sezonun başında Schuster beklenmeyen başarıyla beraber Real Madrid'e gitti. Giderken de tazminatını kendi cebinden ödedi. Bu olayın üzerine teknik direktörlüğe yine çok doğru bir kararla Michael Laudrup getirildi. Bu sezona yine iyi başladı Getafe, artık büyük takımların uğramak istemediği bir deplasman halini aldı. Kral Kupası finalini Valencia ile oynayacaklar. Uefa Kupası çeyrek finalinde, kupanın en büyük favorisi Munih'le deplasmanda 1-1 berabere kaldılar. Ligdeki konumları ise bu iki diğer kolun diyeti gibi görünebilir ilk bakışta, 12. sıradalar şu an. Ama tabloya bakılırsa durumun kalan 8 maçta kolaylıkla değişebileceği görünüyor.

6 Seville 30 14 3 13 58 42 16 45
7 Espanyol30 13 6 11 40 42 -2 45
8 Almería30 11 9 10 28 29 -1 42
9 Mallorca 30 9 13 8 49 42 7 40
10 Ath Bilbao 30 10 10 10 30 29 1 40
11 Valencia 30 11 6 13 34 46 -12 39
12 Getafe30 11 6 13 37 39 -2 39

Peki teknik direktör seçimi bu başarının açıklanması için yeterli mi? Elbette hayır. Futbolcu seçimlerinin de aynı doğrultuda olduğunu belirteyim. Şu anki kadronun belkemiğini büyük takımların altyapılarında yetişmiş ama yer bulamamış genç oyuncular oluşturuyor. Dolayısıyla takımda teknik direktör kadar aç ve kendini gösterme çabasında. Ego çatışmaları olmadan ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar.

Aralara serpiştirilmiş tecrübeli futbolcular da var. Bu adamlarda kariyerlerinde üst seviye takımlarda oynamış, yol gösterme konusunda gerçekten iyi oyuncular. Mesela eski Milan'lı Contra, Arjantin kalecisi Abondanzieri...

Aslında daha yazacaklarım vardı, ama az önce Feldkamp'ın ayrıldığı haberi geldi ve öylece kaldım...

Bu yazıyı okuyan bunları da okudu.



Hiç yorum yok: