10 Nisan 2008

Eh yani Roma...

Kendi saha'nda oynanan maçı 2-0 kaybetmişsin, üstüne üstlük varlık gösterememişsin, üstelik Totti gibi bir oyuncun da yok ! İngiltere'de rövanşa çıkıyorsun ve kendi saha'nda oynadığın maçtan gerekse Manu'nun bu sene içindeki üst düzey performansından haberdarsın, üstüne üstlük Totti hala yok !

Maç başlıyor ve Manchester As Roma'yı ilk dakikalarda boğmak için elinden geleni yapıyor ama beceremiyor, yavaş yavaş da olsa maçı denge'ye getiriyorsun, pozisyon da buluyorsun, ilk devre bitiyor...


İkinci devre başladığında ekran başında ve stattaki insanlar bir gol olayı değiştirebilir demeye başlıyor ve işte tam da o dakikada penaltı kazanıyorsun. Kazanıyorsun da, maçı çevirmek için o penaltı'yı atman gerekiyor atamıyorsun. Bu kadarına As Roma taraftarı olan bendeniz bile "eh yani Roma" dedim. Elenmek için tüm şartları yaratan bir Roma vardı Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final eşleşmesinde.

Malesef hala geçen seneki 7-1' in etkisindelerdi, yoksa elenmek için tüm şartları bir takım "Tamam ya tamam elenini hakettiniz siz" noktasına kadar getirmez taraftarı için.
Manchester United'ın üst düzey performansı bu turu Manu'ya getirdi ama iki maç içinde sahada ne yaptığını bilmeyen ya da turu geçmek için ne yapması gerektiğini bilmeyen bir Roma vardı.

Bu yazıyı okuyan bunları da okudu.



Hiç yorum yok: