Arsenal'e geldiğinde daha 16 yaşındaydı. Sırasıyla Arsenal'de forma giyen en genç oyuncu, gol atan en genç oyuncu ve avrupada gol atan en genç oyuncu oldu. Gelişiminde Barcelona'nın muhteşem altyapısının payı büyük. Ancak basit bir camdan kristal yapabilen Arsene Wenger'in bu muhteşem elmasta ki katkısı tartışılmaz bile.
Bu sene başlamadan önce çok az kişinin şans tanıdığı bir takımdı Arsenal, Henry'nin gidişi onarılamaz bir yara olarak görülüyordu. Eminim ki Adebayor - Van Persie ikilisinin ne kadar iş yapabileceği tartışılıyordu. Ancak sezonun başlamasıyla bütün bu soruları sildi attı Fabregas. Şu ana kadar ki ortalaması : 9 maç, 7 gol, 6 asist şeklinde. Kısacası Arsenal'i sırtına aldı ve götürüyor.
Tabii İspanya milli futbol takımının da ondan beklentileri büyük. Son yılların en iyi pas dağıtan İspanyolu Xavi'yi katladığı bir gerçek. Onunsa idölü Barcelonaın efsane kaptanlarından Pep Guardiola...
24 Eylül 2007
Cesc : Bir Yıldız Yükseliyor
Olympique Lyonnais Kimlik Arayışında
Sanıyorum ki herkes avrupa futbolunda son yılların en ilginç takımının O. Lyonnais olduğu konusunda hem fikirdir. Fransa'nın çok da önemli olmayan bir takımı iken 2000-2001 de başladıkları yükseliş onları ligue 1 'in zirvesine çıkardı ve bu sezona kadar da indirmedi. Fransa'nın 3 dinamo takımı, Paris Saint Jermain, Monaco ve Marsilya istikrarlı bir şekilde inişe geçerken onlar sürekli tımandılar. Ödüllerini de avrupanın büyük liglerinden birinde üst üste en çok şampiyon olma rekorunu kırarak aldılar.
Kondisyonu yüksek, takım içi dayanışması harika olan ve kazanmaya aç bu takımın fransa ligini sıkıcı bir yer haline getirmesini ise Jacques Santini ve Paul le Guen'in sağladığını söyleyebiliriz. İnsanlara sorduğunuzda muhtemelen Lyon'un inanılmaz hücum gücünden bahsedeceklerdir ancak ligin en az gol yiyen ve en az yenilgi alan takımı da onlardı.
Bu süre zarfında Lyon şampiyonlar ligininde abonesi oldu tabii. en büyük başarıları çeyrek final olsa da devlere yaşattıkları hezimetlerle futbola yeni bir heyecan kattıkları kesin... Bu sene ise şampiyonlar ligine beklenmedik bir hezimetle başladılar ve ilk maçı 3-0 verdiler Barça'ya. Ligde de eski tempolarında gittiklerini söylemek imkansız. Aslında çözülme geçen sezonun ortasında başlamıştı. Şampiyonlar liginde "beklenmedik" bir şekilde As Roma'ya elendiler ve ortasına kadar domine ettikleri ligde de çok rahat şampiyon olamadılar. Sonuç olarak Gerard Houllier istifa etti.
Lyon ise bir yol ayrımına geldi diyebiliriz. Ya ellerinde ki kadroyu daha da güçlendirip şampiyonlar liginde söz sahibi olmayı deniyecekler ya da fransa ligiyle yetinmeye devam edecekler... Lyon ise bu konuda kararsız gibi geldi bana. Eric Abidal ve Florent Malouda gibi ellerinde ki yıldızları satıp ajax modeline dönebilirler, Abdul Kader Keita ve Mathieu Bodmer gibi genç yıldızları toplayıp Arsenal ve ya başka bir pencereden bakarsak Real Madrid prensiplerini benimseyelirler.
Buna henüz karar veremiş olacaklar ki transferden kazandıkları parayı, neredeyse tamamen yeni futbolculara yatırdılar. Sonuç olarak ise ellerinde rezalet bir lig başlangıcı ve şampiyonlar ligi hezimeti var...