28 Şubat 2009

Galatasaray, Yeni, Yine, Yeniden Yarı Finalde

Futbol takımının Bordeaux zaferi ile unutulmuşlar gibi bir hava esen Galatasaray Bayan Basketbol Takımını başarısını ısrarla hatırlatmak bizim görevimiz...

Geçtiğimiz sezon Fiba Eurocup'da yarı final oynayan Galatasaray Bayan Basketbol takımı için sezonun hikayesinin en azından aynı yere kadar devam etmesi açısından son derece önemli bir maçtı Chevakata maçı. İlk maçın deplasmanda 65-79 kazanılmış olsa da geçtiğimiz sezon yine kazanılan ilk deplasman maçı sonrası kaybedilen iç saha maçı final ve muhtemelen de kupaya mal olmuştu.

Maçın Perşembe günü olması Galatasaray'ın Bordeaux maçının da aynı gün olmasından taraftar için can sıkıcıydı, neyseki Fiba ile en azından saatte anlaşılıp maç 17:30'a alınmıştı. Ayrıca buradan çıkan taraftarların Ali Sami Yen stadına ulaşmaları için otobüs seferleri de koyuldu.

İlk periyot'un başında yaşanan konsantrasyon sorunu dışında bir sorun yaşanmadı ve maçı kazanmak da güçlü çekmedi Galatasaraylı Bayan Basketbolcular. 55 - 49'luk skor, Galatasaray'ın "Yeni, Yine, Yeniden" Yarı Final'e çıkmasını sağladı.

Geçtiğimiz sene Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nın getirdiği Avrupa Şampiyonlar Ligi ve Kıtalararası Kupa'dan sonra Basketbol'da yeni bir kupayı da Galatasaraylı Bayanlar getirecek gibi gözüküyor.

27 Şubat 2009

Uefa Kupası'nda 4. tur eşleşmeşleri

Werder Bremen (Almanya) - St Etienne (Fransa)
CSKA Moskova (Rusya) - Shakhtar Donetsk (Ukrayna)
Udinese (İtalya) - Zenit St Petersburg (Rusya)
PSG (Fransa) - Braga (Portekiz)
Dinamo Kiev (Ukrayna) - Metalist Kharkiv (Ukrayna)
Manchester City (İngiltere) - AaB Aalborg (Danimarka)
Marsilya (Fransa) - Ajax (Hollanda)
Hamburg SV (Almanya) - GALATASARAY

26 Şubat 2009

Şampiyonlar Ligi'nda ik maçlar


Atletico Madrid (İspanya) - FC Porto (Portekiz): 2-2
Inter Milan (İtalta) - Manchester United (İngiltere): 0-0
Lyon (Fransa) - Barcelona (İspanya): 1-1
Arsenal (İngiltere) - AS Roma (İtalya): 1-0

Chelsea (İngiltere) - Juventus (İtalya): 1-0
Real Madrid (İspanya) - Liverpool (İngiltere): 0-1
Sporting Lisbon (Portekiz) - Bayern Münih (Almanya): 0-5
Villarreal (İspanya) - Panathinaikos (Yunanistan): 1-1

21 Şubat 2009

Hatasız ama yine de cezalandıralım (!)

Galatasaray - Kayserispor maçı sonrasında olanlar oldu ve savaş baltaları gömüldüğü yerden çıkarıldı. Adnan Polat çok sert açıklamalarını Bordeaux maçına giderken yaptığı "Federasyon yetkilileriyle bir daha yanyana oturmam" finali ile noktaladı.

Bu arada Mhk başkanı Oğuz Sarvan basın toplantısı yaptı ve henüz Gözlemci Raporu gelmemiş maçın hakemi Selçuk Dereli'yi savundu. Maç içinde en önemli sorun olan Lincoln'ün kırmızı kart pozisyonunda Selçuk Dereli'yi hatasız bulduğunu belirtti.


''Oradaki oyuncunun hakem düdüğünü çaldıktan sonra, oyuna başlanmasına kadar geçen süre içerisinde o alanı terk etmesi için yeterli süre var mıydı, yok muydu? Buna da baktığımız zaman yaklaşık 10 saniye kadar bir süre var. Bu süre içinde oyuncu o alanı topun vurulduğu 9 metre 15 santimetre terk edebilmesine rağmen, topa doğru yürüyüşü halinde hakemin verdiği karar oyun kurallarına uygundur.''
Bu hafta bakalım Selçuk Dereli bu başarılı yönetimi sonucu hangi maç ile ödüllendirilecek derken bir de baktık ki Selçuk Dereli'ye Turkcell Super Lig'de görevlendirilmedi. Selçuk Dereli'ye Bank Asya 1. Lig'de yarın oynanacak olan Kasımpaşaspor - Güngören Belediyespor maçı verildi.

Oğuz Sarvan şimdi şu sosuya cevap vermelidir, "Selçuk Dereli, Galatasaray - Kayserispor maçını başarıyla kotarmış bir hakem ise Bank Asya 1. Ligi'ndeki bir maçta ne işi vardır?"

Sadece Ankaragücü

Futbol'un parasal değerinin amatör ruhun önüne geçtiği zamandan beridir futbolcular için klüp değiştirmek bir meşkale oldu. Ne kadar çok transfer, o kadar çok para. Bazı futbolcular var ki parasal kazancı ve belki de olabilecek daha iyi kariyeri reddederek futbola başladığı klüplerde futbol yaşamlarını sürdürüp futbolu da burada bırakıyorlar.

Francesco Totti, Roma kariyerini yıllardır gelen tekliflere rağmen terk etmedi, tıpkı 40 yaşına merdiven dayamış ve hala Milan da oynayan Maldini gibi. Elbette daha bir çok futbolcu var böyle bizim ülkemizde bu örneklere ise pek fazla raslayamıyoruz, en güncel örnek ise altyapısından çıktığı Galatasaray'ın formasını 21 sene giyen Bülent Korkmaz örneğidir.

15 sene boyunca sadece Ankaragücü forması giyerek futbolu da Ankaragücü'nde bırakan Hakan Kutlu, Futbola başladığı, 15 sene oynadığı ve futbolu bıraktığı klübün Teknik Direktörü olarak Bülent Korkmaz örneğini bir kademe daha ileriye taşıdı.

Huzursuz adam, huzur veriyor.

132 milyon dolarlık adam : Nicolas Anelka yazısını neredeyse tam bir sene önce yazdığımız da Anelka, Chelsea'ye yeni katılmıştı. Gittiği yerde bir türlü uzun süre kalamayan bu huzursuz adamın yeteneklerinin karşılığında şimdiye kadar harcanan paranın yüksekliğine dikkat çekmiştik.


Açıkcası o yazıyı yazarken Anelka'nın performansının Chelsea F.C. taraftarlarını memnun edecek seviyede olacağını tahmin etmemiştim. Bu kısmı açıklamakta fayda var. Anelka'nın Chelsea macerasının gollü geçebileceğine değildi inançsızlığım, aynı zamanda Chelsea için kurtarıcı rolüne de soyunabileceği asla aklıma gelmezdi.

Scolari'nin Chelsea'den kovulması sonrası gelen Hiddink'in ilk maçında, her ne kadar Hiddink'in kurtarılmaya ihtiyacı olmasa da ona da moral yüklemeye bugün devam etti. Cech'in yüksek seviyede performansı ve pek tabiki Anelka'nın golüyle Aston Villa'yı geçmeyi başardılar.

O Aston Villa ki 1999 yılında Chelsea'ye karşı aldıkları 2-0'lık mağlubiye bu yana Chelsea'ye yenilmiyordu.

Anelka oynadığı 25. maçta 14. kez golünü attı ve 'Gol Krallığı" listesinin en başındaki isim.